19 Mart 2008 Çarşamba

DRAMA ETKNLKLERİ

MATERYALLER: Kendi bedenleri

UYGULAMA:
eğitimci çocuklara
"herbirimiz birer fırçayız ve bir kağıdı boyayıp kendi resmimizi yapacağız."
karşımızdaki duvarda kağıdımız olsun.
"fırçalar ayağa kalksın ve kağıtlara doğru koşun, yavaş yavaş koşun, imdi yavaç yavaş yürüyelim biraz hızlanalım şimdi daha hızlı kağıdımıza doğru ilerliyoruz kağıtlar çok uzakta şimdide zıplayarak ulaşmaya çalışalımmm..."
kağıdımıza ulaştık,
"şimdi kağıdımızı boyamaya başlayalım"
"şimdi kollarımızla kağıdımızı boyayalım"
"şimdi ellerimizle boyayalım kağıdımızı"
" şimdi de parmaklrmızla ve parmak uçlarımızla boyayalım"
"şimdi de popomuzla boyayalımm"
"şimdi diz kapaklarmızla kağıdımızı boyayalım"
"şimdide ayaklarımızla boyayalım"
"sırtınızı dönün ve sırtımızla boyayalım"
"şimdi herkes sırt üstü uzansın ve gökyüzüne bi güneş çizelim. artık bacaklarımızı rahatça uzatalım ve yaptığımız resmimizi seyradelim mükemmel..!"
bütün hareketler bittikten sonra çocukların ısınması sağlanmış olur ve genelde drama öncesi ısınma çalışmaları için kullanabilirsiniz....



Gazete Deyip Geçmeyin......

Yapacağınız drama için sadece gazete ve 2 büyük çop torbası tabii birazda çılgınlık gerekiyor...Oldukça eğlenceli bir drama...Elinizde ,çocuk sayınız kadar tek sayfa halinde gazeteler olsun önce her çocuğa tek yaprak gazete dağıtın bir de kendiniz alın.Çocuklara elinizde ki gazetede neler görüyorsunuz sorusuna cevaplar alın...
Daha sonra elinizdeki tek yaprak gazeteden bir şekil düşünün örneğin ortadan elinizle büzerek benim gazetem aslında bir "papyon" deyin.Çocuklara sırası ile peki sizin gazeteniz ne olabilir acaba diye soru yöneltin.Oldukça ilginç ve hayalgücünün doruklarında cevaplar gelecektir.(düdük,yelpaze,şapka,kıravat,kemer,keba p vs.....)
Çocuklara ben bir uçurtma yapmaya karar verdim hadi hepimiz uçurtmalarımızı uçuralım hava çok güzel dediğiniz de bütün sınıf müzik eşliğinde uçurtmasını uçurur.....
Sonra siz müziği kapatıp Aaaaaa! Aslında bu bir tarla hadi herkes tarlasını yere koysun ve tarlada tohum olsun miniciksiniz daha çocuklar gazete üzerinde minicik olur..Eveeeet tohumlar yavaş yavaş büyüyor.Galiba kocaman ağaç oldular ağaçlar ne kadar sessiz....Şimdi ağaçlardan bazılarına dokunucam ve birer kelebek olacaklar kelebekler ağaçların arasında çılgınca uçacaklar...(Bu arada müzik olabilir size kalmış...)şimdi de ağaçlar birer tırtıl ve kelebeklerle birlikte dost olmuşlar çok mutlular ve mutluluk dansı yapıyorlar..
Öğretmen bu arada karnına çöp torbasını tutar ve açar ormana bir kanguru gelmiş isterseniz bu aç kangurunun karnın doyuralım ne dersiniz.Çocuklar yerde serili gazeteleri sizin tuttuğunuz çöp torbasını içine doldurur.siz bu çöp torbasını bağlayıp 2 tane top yapar çocukları 2 gruba ayırıp tren olalım çocuklar herkes vagon aman vagonlar birbirinden sakın kopmasın dersiniz çocuklardan 2 tanesini lider seçer sıraların karşısına geçirir ellerine çöp torbasından yaptırdığınız topu verirsiniz....
Arkadaşlarına lider çocuklar sıra ile topu atarlar mesafeyi siz ayarlayın her atılan çocuk topu kapar lidere atar ve çömelir.Lider 2. sıradaki çocuğa atar o da lidere atar ve çömelir bu şekilde her çocuk sıra ile atmış ve çömelmiş olur...İlk bitiren grup 1. olur ve allkışlanır...
Bu drama gerçekten çok basit ve birçok amacınıza ulaşıyorsunuz en başta hayalgücü gelişiyor,sıra beklemeyi,yenmeyi yenilmeyi, v.s..... öğrenmiş oluyor..
(Okulda yardımcısı olmayan arkadaşlar sınıf toplamada çöp torbasını karnınıza koyup açarak kanguru çok acıkmış gibi.... bir çalışma ile çocuklara sınıfı sevdirerek temizletebilirsiniz.




ISINDIRMA : Ögretmen sinifa üzerinde yüz ifadelerinin bulundugu kartlar getirir.Çocuklarla birlikte bu kartlar incelenip taklitleri yapilir.

DRAMA : Ögretmen sinifi iki gruba ayirir.Bir grup mutlu canavarin ,bir grup ise üzgün kusun taklidini yapar . Ögretmen mutlu yüz kartini kaldirdiginda mutlu canavarlar oynamaya ve kahkaha atmaya baslarlar.Ögretmen üzgün yüz kartini kaldirdiginda üzgün kuslar ortaya gelirler.Ögretmen müzigi kapattiginda herkes yerine geçip oturur.

OLUSUM : Ögretmen sizi mutlu eden durumlari ve sizi üzen durumlara örnek verin der.

DEGERLENDIRME : Sizce kusumuz neden mutsuz ,sizce canavarimiz neden mutlu oldugu hakkinda konusulur.


Dereden Geçme draması

Sınıfta yere tebesirle ya da iple iki paralel çizgi çizilir.çocuklara buranın dere olduğu,çok hızlı aktıgı fakat boylarını geçmediği anlatılır.karşıya geçmeleri gerektiği bunun için de yalnız bir sepet,iki uzun sopa ve uzun bir ipleri oldugu söylenir..
burdan sonrası çocukların yaratıcılılıgına kalmış


vücumuzla resim yapalım

çocuklar elele tutuşup daire şeklini alırlar
Şimdi resim yapacağız ama kalem ve fırça yerine vucudumuzu kullanıcağız.
önce herkese boya dağıtalım ve şimdide kovalarla su
- sağ elimizle resim yapalım
-şimdi sol elimizle
-şimdi başımız fırça olsun
- sıra kulaklarımızda
-şimdi sağ ayağımızla
- sıra sol ayağımızda
- şimdide popomuzla resmimizi bitirelim
ne resmi yaptığınızı anlatmak isteyen varmı?
hangi renkleri çok seviyorsunuzve neden? gibi sorularla dramanın değerlendirmesinide yapabiliriz.


DENGELİ BESLENME
*Öğretmen her çocuğa en sevdiği yemeği sorar ve söylenen yemekleri yansılar.
*Kahvaltıda süt içenler,akşam yemeğinde balık yiyenler,sabah reçel yiyenler gibi ayrımla gruplar oluşturulur.Sabah kahvaltıda neler yedikleri sorulur ve her çocuk söylenenlerden biri olur.İlk çıkan''ben peynirim'',diğeri''ben zeytinim''vb...
*Aynı çalışma öğle yemeği içinde yapılabilir.
*''Meyve sepeti''oyunu yalnızca kahvaltıda,öğle yemeğinde,akşam yemeğinde yediklerimiz olarak dönüştürülür ve oynanır.Örnek:çocuklar kahvaltıda yenen süt,peynir,ekmek vb.yiyecekleri seçerler.Bir kişi ebe olur.İki yiyecek ismi söyler,onlar yerlerini değiştirirken ebe de kendine bir yer yapmaya çalışır.''Kahvaltı masası''denilince herkez yer değiştirir,açıkta kalan ebe olur.
*Bir lokanta canlandırması yapılır.Lokantada görev alan aşçı,garson,müşteri vb..roller dağıtılır.Doğaçlama yapılır.Eve dönülür.Çocuklar akşam evde sütlerini içip uyurlar.

*****************************************
Siz uçmak isteyen çocuğun öyküsünü hiç duydunuz mu? Şimdi size bu çocuğun öyküsünü anlatmak istiyorum.
Birge, tatlı mı tatlı, akıllımı mı akıllı, bir o kadar da meraklı bir kızmış. Ama en büyük merakı, en büyük isteği neymiş biliyor musunuz? Uçmak. Gece gündüz, oynarken, uyurken, yolda yürürken hep uçmayı düşlermiş.

Bir gün gökyüzüne bakıp hayaller kurarken, aklına bir fikir gelmiş. Neden bir balona binip uçmayı denemiyorum? diye düşünmüş. Hemen evlerinin altındaki oyuncakçıya gidip birkaç tane balon almış. Büyük bir heyecanla balonlarını şişirmeye başlamış. Ama o kadar heyecanlıymış ki, balonlarını bir türlü şişiremiyormuş. Birge’ye biraz yardım edelim mi? Haydi hep beraber üfleyelim. (hep beraber üfleme hareketi yapılır, bir balonu üflüyormuş gibi.) bir ses duyuyorum, galiba balonlar patlak. Dinleyin, bakın fıss, fıss. (Fıss, fıss) Tekrar şişirelim (üfleme). Yine olmadı (fıss, fıss).

Birge kızmış ve balonu yere atmış. O sırada aklına bir şey gelmiş. Zaten kendi şişirdiğim balonla uçamam ki, bir uçan balon bulmam gerekir diye düşünmüş. Tam bu sırada uzaktan geçen baloncuyu görmüş. Hem de baloncu uçan balonlar satıyormuş. Baloncuya doğru koşmaya başlamış. (Olduğu yerde koşma hareketi) Baloncu amcanın yanına gelmiş. Ama doğrusu nefes nefese kalmış. (kesik kesik nefes alıp verme) Biraz dinlendikten sonra baloncu amcadan tam beş tane balon almış. Artık uçmam için hiçbir engel kalmadı diye düşünmüş. Balonları eline almış ve kollarını yukarı doğru uzatmış. Uzatabildiği kadar yukarı uzatmış, ayaklarının üzerinde yükselmiş, yükselmiş. (ayak ucunda yükselerek elleri yukarı doğru uzatma) ellerini uzattıkça uzatıyormuş; ama gücü kesilmiş ve birden yere doğru eğilmiş. (nefes bırakıp, kollar aşağıda, belden eğilme). Tekrar uzanmış (uzanma), eğilmiş (eğilme), uzanmış, uzanmış, uzanmış. Galiba oldu derken, aslında hala ayaklarının yerde olduğunu fark etmiş. Birge nasıl üzülmüş, size anlatamam. O kadar üzülmüş ki, yanındaki duvarın üzerine oturmuş. Bu işi nasıl yapabileceğini düşünürken yakınlardan geçmekte olan trenin sesiyle kendine gelmiş. Tren çuh, çuh, çuh (çuh, çuh,) sesleriyle geçmiş gitmiş. Trenin arkasından bakarken bahçedeki güzel çiçekleri görmüş. Güzel bir çiçek kokusu insanı her zaman mutlu eder diye düşünmüş. Çiçekleri koklamaya başlamış. (derin derin koklama). Ne yazık ki çiçeklerde Birge’yi mutlu edememiş. Birge hala mutsuzmuş. Sizce ona ne yapmasını söyleyebiliriz? (Çocuklar kendi fikirlerini söylerler. Aralarından biri uçak fikrini söylemezse eğitimci bunu hatırlatabilir.) Çocuklar, uçağa ne dersiniz? Niye daha önce aklımıza gelmedi. Uçmanın en kolay ve en güzel yolu bu.

Evet Birge de aynı bizim gibi, böyle düşünmüş ve koşarak annesine gitmiş. Olanları anlatınca annesi gülmüş ve ona sıkıca sarılmış. (Kendi kendine sarılma).

Tabii Birgeciğim sen uçmayı bu kadar çok istiyorsan babanla konuşup bir şeyler yapabiliriz. Belki ilk gezimize uçakla gideriz. Hem sana gökyüzünden göstermek istediğim o kadar çok şey var ki, demiş. Ve Birgeler ilk gezilerine uçakla gitmişler. Birge gökyüzünde çok mutlu olmuş ve uçmanın gerçekten çok güzel bi şey olduğuna bir kez daha karar vermiş.

NOT: Eğitimci öykü anlatırken rahatlama çalışmalarını önce kendisi yaparak model olur. Her çalışma birkaç kez yapılmalıdır. Ancak amacın jimnastik değil, rahatlama ve nefes açma çalışmaları olduğu unutulmamalıdır. Parantez içindeki bilgiler (hareket ve ses çıkarma) çocuklara uygulattırılır.

*****************************

Örnek Drama Çalışması - Ses Eğitimi

• Yaş: 5 ve üstü
• Konu: Ses Eğitimi
• Amaç: Ses eğitimine giriş yapmak. Grup duygusunu geliştirmek, konsantrasyonu pekiştirmek, toplulukla çalışma isteğini geliştirmek, grup içinde uyum sağlamak.
• Çalışma Alanı: Zemini parke ya da halı kaplı boş bir salon.
• Isınma: Katılımcıların bedenlerini ısıtacak/gevşetecek bir genel ısınmanın yanı sıra, boğumlanma temrinleri. Ses ısıtma ve ses açma alıştırmaları.

Herkes salona dağılsın, kümeleşmeyin. Tek tek ama hep beraber çalışacağız. Yaptığınız işe odaklanın ve birbirinize yardım edin. Hep birlikte anlamlı sesler çıkaracağız. DURUN ! Diye bağırdığımda ya da el çırptığımda tüm seslerin anında kesilmesini istiyorum. Hazır mısınız?
Evet, herkes susturma sesi çıkarsın: şşş.. Şimdi fısıldama ... Tıslama… Mırıldanma… Mızırdanma … İnleme …Yakarma … Söylenme … Homurdanma … Kükreme … Bağırma … DURUN!
Şimdi son çıkardığımız sesten başlayarak (sondan başlayarak), başa doğru gideceğiz. Bağırma … Kükreme … Homurdanma … Söylenme … Yakarma … İnleme …Mızırdanma … Mırıldanma … Tıslama ...Fısıldama … Susma … DURUN!

Drama Liderine Notlar
• Üzerinde önemle durulacak nokta, sözcüklerin değil, seslerin kullanılmasıdır.
• Tüm grup aynı ses yoğunluğu ve yüksekliğinde bir arada olmaya çalışmalıdır. Bu uyumu sağlamak kolay değildir. Bunun için iyi konsantre olmaları gerekir. Başardıklarında onları ödüllendirin.
• Amaç gereken sesi mümkün olduğu kadar gerçeğe yakın bir şekilde çıkarmak için, birbirleriyle yardımlaşırken grup “duygusunu” geliştirmektir.
• Bu tip bir “koro” çalışması katılımcıların birbirlerini dinlemelerini, yardımlaşmayı ve toplulukla çalışma isteğini geliştirir. Bu da yapılan drama çalışmasının ana amaçlarından birisidir.
• Eğer çalışmada çocuklar iyi bir konsantrasyon yakalamışlarsa; tüm sınıfla veya beşer kişilik gruplarla aşağıdaki çalışmalar denenebilir.

Çocuklardan aşağıdaki duyguları seslerle ifade etmelerini isteyin;

• Korkmuş,
• Gülen,
• Heyecanlı,
• Meraklı,
• Sıkılmış,
• Memnun,
• Sinirli,
• Üzgün
• Neşeli.

Ek Geliştirme
Çocuklar bir daire oluşturmalı ve kendilerinin birer büyük (zırıltılı, vızıltılı sesler çıkaran) topaç olduğunu düşünmeliler.

Çocuklar dairede kendileri dönmemeliler, birbirlerinin peşi sıra yürüyüp genel dairenin bir parçası olmalılar. Ancak (mümkün olduğunca) hızlı bir şekilde ve daireyi hiç bozmadan, içeri ve dışarı doğru hareket etmeliler.

Sonra onlara çok büyük bir ağız şeklini almalarını söyleyin. Bu çalışma ‘Koca Ağız’ diye anılır. Kimlerin dudak, dil veya diş olması gerektiğine grup karar vermelidir. Ağız yavaş ve gitgide ritimli bir şekilde soluk alıp vermelidir. Grup koca ağız olarak kızgın bir şekilde bağırmalı, horlamalı, dırdır etmeli, iç çekmeli ve feryat etmelidir.

Koca ağız tüm grupla yapılabileceği gibi, 5 veya 6 kişilik küçük gruplarla da yapılabilir. Dikkat edilmesi gereken husus ‘söz’ yerine ’ses’ kullanmaları gerektiğidir. Son aşamada ise grup bilinen bir öyküyü sadece ‘ses’ kullanarak oynayabilir.
******************************

AKTİF DRAMA ( ÇIĞLIK ATALIM MI ? )

Hazırmısınız önce sessiz, sonra da sesli

veee hep beraber kollarımızı öne uzatalım , avuç içlerimiz birbirine bakıyor, avuçlarımızı birbirine vurmadan yaklaştırıyoruz ve uzaklaştırıyoruz, bir kaç kez tekrar edelim ve şimdi ellerimizi çırpalım. Alkış, alkış, alkış...

veee şimdi oturduğumuz yerden ayaklarımızı havaya kaldıralım, iki ayağımızı birden yere yaklaştırıyoruz ve uzaklaştırıyoruz, bir kaç kez tekrar edelim, şimdi ayaklarımızı yere vuralım. Vur, vur , vur...

şimdiii ellerimizi yumruk yapalım, dirseklerimizden bükelim ve karnımızın hizasına çekelim. Bağırmak istiyoruz ağzımızı açtık fakat sesimiz çıkmıyor, bir kaç kez tekrar edelim, veeeee şimdi hazırmısınız yumruklarımız sıklımış, çok sesli ÇIĞLIIIIIIIIIIIIIIIIKKK. AAAAAAAAAAAAAAAAAA...


**************************************
ÇOCUKLAR İÇİN DRAMA ÖRNEKLERİ
Hayal kurmak ya da bir şeyleri taklit etmek küçük çocukların dünyasının önemli bir parçasıdır. Bu davranışlar en fazla oyun etkinliklerinde gözlemlenir. Drama çocukların çevrelerini keşfetmelerini sağlarken, muhakeme ve problem çözebilme gibi zihinsel becerilerin gelişmesini de destekler. Farklı drama etkinlikleri içinde çocukların dil gelişimi de artar.

Sosyal ve duygusal davranışlar, planlama ve sorumlulukları kabul etme gibi işbirliği gerektiren durumlar oyun sürecinde gelişir. Çocuk duygu ve düşüncelerini drama yoluyla ifade eder. Çocuk drama yoluyla kendini tanır.

Dramatik etkinlikler çocukları farklı rollere ve farklı bir etkinliğe katarken, motor gelişimi için elverişli durumlar sağlar. Yaratıcı drama etkinlikleri için yaratılan araç-gereçler çocukların küçük kas becerilerini geliştirir. Araçlar ve materyaller, farklı kaynaklarla oluşturulan deneyimler çocukların estetik beğenilerini geliştirmek için olanaklar sağlar.

Dramatik deneyimlerin uygun öğrenme sağlayabilmesi için, dikkatlice planlanan çevreye ve uygun seçilen etkinliklere gereksinim vardır.


Dramatik Oyun ve Rol Oyunu


Dramatik oyun çocuk tarafından başlatılır. Dramatik oyun çok iyi bir planlamayla ve yaratıcı çevre ile desteklenebilir. Çeşitli araçlar taklit oyunlarını destekler.

Örnekler:
Postacı;
Postacı çantası, posta kutusu, mektup, paket

İtfaiyeci;
Hortum, itfaiye arabası, merdiven, şapka

Bakkal/ Manav;
Önlük, sepetler, oyuncak para, yazar kasa, konserve yiyecekler ve kutular, alışveriş çantaları ve el arabası

Fırıncı;
Tava, önlük, oklava, kaşıklar, kâseler, kurabiye kalıpları, şapka

Öğrenme çevrelerinin içinde bir giyinip, süsleme köşesi geliştirin. Bir ayna, çeşitli giysiler ve tuvalet masası sağlayın. Bu köşeye kutular, alışveriş çantaları ve bavul ekleyin. Hedefler ve konulara eşlik etmeleri için köşeye değişik malzemeler ekleyin.

Evcilik köşesi rol oyunu için fırsatlar sağlar.

Evcilik köşesinde şunlar bulunabilir.
• Lavabo, raflı dolap, fırın ve buzdolabı, sandalyeler, masanın yer aldığı mutfak
• Oturulacak rahat bir yer, kitaplar, gazeteler, dergilerinde yer aldığı oturma odası
• Giysiler, sandık ve oyuncak bebek beşiği ile yatak odası
Oyuncaklar (etnik) yöresel karakterler gösteren giysilerle ve farklı ölçülerde olabilir.

Çeşitli araçlar dramatik oyunu teşvik edebilir.

Örnekler; Daktilo, eski fotoğraf makinesi, tamir araçları, saatler, süreölçer, el feneri, evrak çantası, süpürge, paspaslar, çöp kutusu, plastik yiyecekler, adres defteri, telefon rehberi, haritalar, pusula.

Rol oyunları için uygun bir blok köşesi tercih edilir. Çeşitli inşa malzemeleri gibi bir birinin içine girebilen parçalı bloklar sağlayın. Yönlendirmek için yapı aksesuarları ekleyin. Arabalar, kamyonlar, uçaklar, trafik işaretleri, artık malzemeler, hayvanlar ve mobilyalar gibi aksesuarlar ekleyebilirsiniz. Rol oyunları için uygun hareket ve inşaat yapılabilecek açık alanlar hazırlayın.
*****************************

ŞİİRLERİ
Portakal
Portakal tatlı serin
Başıdır yemişlerin.
Onda güneşin rengi,
Parlar gibidir sanki.

Elma
Elmayı bilmeyen kim?
Odur, en çok sevdiğim.
Rengi alev kırmızı,
Açar iştahımızı.

Armut
Armudu unutmayın,
Onu da baştan sayın.
Ne güzeldir kokusu,
İçi dolu ballı su.

Üzüm-İncir
Üzümle incir ikiz,
Onlardan vazgeçemeyiz,
Yaz güneşinde olmuş,
İçine şeker dolmuş.

Bütün meyveler
Bu güzelim meyveler,
Bu güzelim yemişler,
Yurdumuzun malıdır,
Her yiyen kuvvet alır

Çocuklar
Tutum haftası geldi,
Bizlere neşe verdi.
Yerli yemişlerimiz,
Hep birden dile geldi.

Armut
Ankara memleketim,
Koyu sarıdır rengim,
Isırınca pek yarar,
Yiyenlere can katar.

Üzüm
İzmir’in üzümleri,
Sevilmez mi arkadaş?
İnsanlara pek yarar,
Kurusu var yaşı var.

İncir
Tatlı Aydın inciri,
Pek güzel iri iri.
Hurma alma, incir al,
Ağzına aksın bal.

Fındık
Giresun zengin olsun,
Cebiniz fındık dolsun.
Kırılır çıtır çıtır,
Hem besler, hem ısıtır.

Ceviz
Cevizi de unutma,
Beslenmek zorundasın.
Pestiline sar da ye,
Kuvvet versin diyorsan.

Portakal
Portakal sulu sulu,
İçi vitamin dolu.
Adana, kozan, dörtyol,
Git ağaçtan ye bol bol.

Mandalina
Adımdır mandalina,
Sağlık veririm sana.
Pek sevimli meyveyim,
Bol bol yiyin bakalım.

Nar
Çiçek olur açılırım,
Mercan gibi saçılırım.
Hastaya nar sorulmaz,
Şurubuna doyulmaz.

Kayısı
Malatya kayısısı,
Yemişlerin nazlısı
Pestili de yapılır,
Yiyenler pek bayılır.

Şeftali
Bursa’nın şeftalisi,
Kilodur bir tanesi.
Şeftaliyi kim sevmez,
Tadına doyum olmaz.

Ayva
Sarı sarı rengim var,
Ne güzel de kokarım.
İstersen reçel yap ye,
İstersen kompostomu.
**************************************************************************

Hiç yorum yok: