15 Mart 2008 Cumartesi

oyunlar

BÜYÜK FİL VE KÜÇÜK KARINCA

Kocaman fil büyük adımlarla yürüdü yürüdü. (Ellerle yürüme hareketi yapılır.)
Kocaman kulaklarını salladı. (Ellerini kulaklarına götürür ve eliyle sallama hareketi yapılır.)
Kocaman hortumuyla su içti. (İki el karış şeklinde birleştirilerek burnun önünde sallanır.)
Büyük bir kayaya oturdu. (Kollarla büyük hareketi yapılır.)
(Ses inceltilerek söylenir.)
Küçük karınca küçük adımlarla yürüdü yürüdü (Parmaklarla yürüme hareketi yapılır.)
Küçücük antenlerini salladı (İki parmak sallanır.)
Şöyle bir etrafına baktı, kocaman fili gördü (Etrafa bakma hareketi yapılır.)
Küçük adımlarla yürüdü, küçük bir kayaya oturdu (Ellerle küçük haraketi yapılır.)


OYUNLAR

ERTUĞRUL’A BAKINIZ :

Çocuklar el ele tutuşup, ayakta halka olurlar. Sayışma ile önceden seçilen ebe halkanın ortasına çömelir. Çocuğun ismi ile şarkıya başlanır;
“Ertuğrul’a bakınız,
Top tüfek atınız.
Ne hoş gülüyor,
Bizi süzüyor.”
Şarkı bitiminde bir başka çocuk ortaya geçer ve çömelir. Diğer çocuklar onun ismi ile şarkıya başlar.
“Ayşe’ye bakınız……..”
şarkıyı söyleyen çocuklar hareketlerini taklit eder (Bakma, top tüfek atma, gülme vb).


TOP YAKALAMA OYUNU :

Çocuklar elele tutuşarak büyük bir halka olurlar. Öğretmen ortaya geçer. Elindeki topu sıra ile ayakta bekleyen çocuklara atar. Çocukların yakalamasını ister. Topu yakalayan çocuk, tekrar öğretmene atar. Çocukların ismi söylenerek, birbirlerini tanımalarına yardımcı olunabilir. Oyun çocukların ilgisine göre devam eder.


MİÇO :

Çocuklar elele tutuşarak, ayakta halka olurlar. Şarkılı sözleri eşliğinde taklidi hareketleri ile oyun halkada oynanır.

“Miço nerden geliyor? Harmanlıktan aşağı } 2
Oyna da Miço oyna
Zıpla da Miço zıpla
Miço gözlerin nerede? Fıldır fıldır yerlerde } 2
Oyna da Miço oyna
Zıpla da Miço zıpla
Miço ellerin nerede? Kıvrım kıvrım bellerde } 2
Oyna da Miço oyna
Zıpla da Miço zıpla


YAĞ SATARIM :

Çocuklar elele tutuşup halka olarak yere bağdaşa geçerler. Önceden sayışma ile seçilen ebe, elinde bir mendille halkanın etrafında dolaşmaya başlar. Bu sırada oturan çocuklar hep birlikte
“Yağ satarım, bal satarım,
Ustam ölmüş, ben satarım,
Ustamın kürkü sarıdır,
Satsam on beş liradır,
Zambak , zumbak, dön arkana iyi bak” } 2 şarkısını söyler.

Ebe halkanın dışında yürürken elindeki mendili şarkının bitiminde bir arkadaşının arkasına gizlice bırakır. Yürümeye devam eder. Arkadaşı farkına varırsa mendili alır ve ebenin arkasından koşmaya başlar. Ebe yakalanmadan, kalkan arkadaşının yerine oturmaya çalışır. Yakalanırsa yine ebe olur.


KAHKAHA OYUNU :

Çocuklar masaya veya minderlere oturur. Öğretmen elinde bir nesne ile çocukların göreceği bir yere oturur. Eline bir nesne alır. Öğretmen elindeki nesneyi havaya doğru atar ve yakalar. Çocuklar bu sırada (nesne havada iken) gülmeye başlar. Öğretmen nesneyi tutunca gülmemeleri gerekir. Halen gülmeyi devam ettire n olur ise bir süre oyun dışı kalır. Yanılmadan oyunu tamamlayan, oyunun galibi sayılır ve lider oyuncu olma hakkını kazanır.


BİR GÜN OKULA GİDERKEN :

Çocuklar ayakta büyükçe bir halka olur ve birbirlerinin sırtını görecek şekilde sıralanırlar. Şarkılı sözler eşliğinde, taklidi hareketlerle halkada yürünerek oyun ıynanır.

“Bir gün okula giderken, Bir gün okula giderken,
Her şeye dikkat ederken, Her şeye dikkat ederken,
Önden bir kız atladı, Yolda süslü bir hanım,
Topu düştü patladı. Yürüdü adım, adım.
Pat pat pat, pat pat pat, Tral lal la, tral lal la,
Pat pat pat, pat pat pat. Tral lal la, tral lal la,

“Bir gün okula giderken, Bir gün okula giderken,
Her şeye dikkat ederken, Her şeye dikkat ederken,
Yolda bir ihtiyarcık, Borozanlılar, atlılar
Yürüdü yavaşçacık Tozu dumana kattılar
Hım hım hım, hım hım hım, Düt düt düt, düt düt düt
Hım hım hım, hım hım hım. Düt düt düt, düt düt düt


GECE - GÜNDÜZ :

Çocuklar masa çevresindeki sandalyelere otururlar. Öğretmenin komutu ile şaşırmadan oyunu tamamlamaya çalışırlar. Öğretmen “gece” deyince uyuma hareketi, “gündüz” deyince uyanma hareketi yaparlar. Yanılmadan oyunu tamamlayan, komut verme hakkına sahip olur ve oyunu kazanmış sayılır.







SİNCAP :

Çocuklar yarım daire şeklinde ayakta dururlar. Yüzleri öğretmene dönük olur. Şarkı sözlerine uygun temsili hareketlerle oyun oynanır.

“Şu ağacın tepesinde, sincaplar oynaşıyor. (2)
Palamut, ceviz bulunca, yuvasına taşıyor. (2)
Dik dik dik diri dik (eller belde yerinde zıplanır)
Dik dik dik dik, dik diri dik (eller dizlere vurulur)
Şu ağacın tepesinde, sincaplar oynaşıyor (2)
Fındık, fıstık bulunca, hepsi birden coşuyor. (2) (oynama hareketi)
Dik dik dik diri dik (eller belde yerinde zıplanır)
Dik dik dik dik, dik diri dik (eller dizlere vurulur)


KUTU KUTU PENSE :

Çocuklar elele tutuşarak, ayakta halka olurlar. Halkada yürüyerek şarkı sözlerini söylerler;

“Kutu kutu pense,
Elmamı yerse
Arkadaşım ……….,
Arkasını dönse.”

İsmi söylenen çocuk halkada arkasını dönerek yürür. Tüm çocuklar arkasını dönünce, ilgi ve isteğe göre aynı şekilde şarkı sözü “önüne dönse” diye değiştirilerek oyun sürdürülebilir, yada en sonunda “bütün çocuklar önüne dönse” diye oyun tamamlanır.


DEVE - CÜCE :

Tüm çocuklar oyun alanında birbirine çarpmayacak şekilde yerleşir. Öğretmenin komutuna göre çömelme ve ayakta durma hareketleri ile oyun oynanır. Öğretmen “dev” dediğinde çocuklar ayakta ve kolları yukarı doğru uzanmış şekilde dururlar. “Cüce” dendiğinde çömelip, otururlar. Yanılan bir süre oyun dışı kalır. Yanılmayan oyunu kazanmış sayılır.


AH BENİM TURNAM :

Çocuklar elele ayakta halka olurlar. Şarkı sözleri eşliğinde hareketler yapılır.

Ah benim turnam, yeşil başlı turnam. (halkada elele tutuşarak yürünür)
Otur dersem oturur, (çömelme hareketi yapılır)
Kalk dersem kalkar. (kalkma hareketi yapılır)
Büzül dersem büzülür, (elele halkada içe doğru yürünür)
Süzül dersem süzülür. (elele halkada dışa doğru yürünür)
Darıl dersem darılır, (eller bağlanarak, sırt sırta dönülür)
Sarıl dersem sarılır. (yandaki arkadaşına sarılırlar)
Ellerimizle, şap şap şap, (el çırpılır)
Ayaklarımızla rap rap rap. (ayaklar yere vurulur)
Bir şöyle, bir böyle, (eller belde bir sağa, bir sola dönülür)
Dans edelim seninle. (kol kola girilip, dans edilir)


YAKALA – BIRAK OYUNU :

Çocuklar mindere otururlar. Ellerine birer lego veya dolgu oyuncak alırlar. Öğretmenin söyleyeceği “yakala – bırak” komutuna göre, oyuncağı tutar veya yere bırakırlar. Yanılanlar oyundan çıkar. Yanılmadan oyunu tamamlayan kazanır.


YAPTIĞIMI YAP :

Çocuklar ayakta öğretmenin komutunu bekler. Öğretmen “el çırp, ellerini yukarı kaldır, parmak şıklat, vb.” komutlar verir. Çocukların yanılmadan komutu yerine getirmeleri istenir. (Çocukları yanıltmak için öğretmen komuttan farklı hareketler yapabilir. Örn; ayağını kaldır der. Fakat parmağını şıklatır)


KULAKTAN KULAĞA OYUNU :

Yan yana “C” şeklinde dizilen sandalyelere oturulur. Öğretmen en baştaki çocuğun kulağına basit bir kelime veya cümle söyler. Çocuk duyduğu kelimeyi diğer arkadaşları duymadan yanındaki arkadaşının kulağına fısıldar. Oyun kelimenin en son kişiye doğru iletilmesi şeklinde oynanır. En sondaki kişi kelimeyi yüksek sesle söyler. Eğer kelime doğru ise o en başa geçer. Ayrıca kelime yanlış ise yavaş yavaş başa doğru dönülerek kelimeyi farklı söyleyen bulunur. Yanlışı ileten en sona geçer. Oyun böyle devam eder.


ÇİFTÇİ ÇUKURDADIR :

Çocuklar ayakta elele tutuşarak büyük bir halka yaparlar. Önceden sayışma ile seçilen bir çocuk “çiftçi” olarak halkanın ortasında durur. Şarkı sözleri söylenirken hep birlikte halkada yürünür. “Çiftçi hanımını aldı” sözü söylenince, halkanın ortasındaki çiftçi, halkadaki çocuklardan birini halkanın içine alır. Karşılıklı elele tutuşarak halka içinde yürürler. En son içerideki küçük halkaya giren bir sonrakini seçer böylece oyun sürer.

En sonunda fare adını alan çocuk dıştaki halkadan bir arkadaşını “peynir” seçer peynir olan çocuk iki halkanın da ortasına yani en içe geçer. “Peynir yalnız kaldı” sözleri söylenirken, el çırparak halkada zıplanır. İsteğe ve çocukların ilgisine göre yeni çiftçi seçilerek oyun sürdürülür.

Şarkı sözleri :
Çiftçi çukurdadır (2) Dadı köpeğini aldı (2)
Haydi peri kızı Haydi peri kızı
Çiftçi çukurdadır Dadı köpeğini aldı


Çiftçi hanımımı aldı (2) Köpek kedisini aldı (2)
Haydi peri kızı Haydi peri kızı
Çiftçi hanımımı aldı Köpek kedisini aldı

Hanım çocuğunu aldı (2) Kedi fareyi aldı (2)
Haydi peri kızı Haydi peri kızı
Hanım çocuğunu aldı Kedi fareyi aldı

Çocuk dadısını aldı (2) Fare yalnız kaldı (2)
Haydi peri kızı Haydi peri kızı
Çocuk dadısını aldı Fare yalnız kaldı

Peynir yalnız kaldı (2) (el çırpılarak zıplanır)
Haydi peri kızı
Peynir yalnız kaldı


KİM YOK OYUNU :

Çocuklar minderlere otururlar. Sayışma ile bir ebe seçilir. Ebenin gözleri kapatılır. Ebenin haberi olmadan sınıftan bir arkadaşı sınıfın dışına çıkarılır. Sonra ebe gözleri açar. Ebeye çocuklar “kim yok?” diye sorarlar. Arkadaşlarını inceleyen ebe üç tahminde bulunur. Bilirse dışarıdaki arkadaşı ebe olur. Bilemezse yine kendisi ebe olur. Oyun tüm çocuklar ebe oluncaya dek veya çocuklar sıkılıncaya kadar oynanır.


BEN KİMİM? :

Bir ebe seçilerek gözleri bir fular bağlanarak kapatılır. Sonra gruptan bir arkadaşı ebenin yanına gelerek “ben kimim?” diye sorar. Ebe onu sesinden tanıyıp, ismini söylemeye çalışır. Tanımasına yardımcı olmak için diğer arkadaşları basit ipuçları verebilir. (Sarı saçlı, erkek, mavi gözlü …vb.)
Tanıyamazsa bir kez daha ebe olur. Tanırsa diğer arkadaşı ebe olur. Diğer çocuklar da ebe oluncaya dek oyun sürer.


ÇÖMLEĞİNDE NE VAR? :

Oyun için halka olunup, yere oturulur. Sayışma ile ebe seçilir. Ebe halkanın etrafında dolaşıp istediği bir arkadaşının omzuna dokunarak “çömleğinde ne var?” sorusunu yöneltir. Çocuk “yağ var, bal var” diye cevap verir. Ebe “satar mısın?” diye sorar. Çocuk “satmam” diye cevap verir. Ebe bu kez çocuğun omzuna yavaşça dokunup “al, öyleyse sen oradan, ben buradan” deyip parmağı ile kendisinin ve çocuğun halka etrafında gideceği (ters yönde olmalı) yönü gösterir. Ebe kendi yönünde koşmaya başlar. Çocukta yerinden kalkıp ebenin ters yönde koşar. Çocuğun kalktığı yere ebe önce gelip oturursa ebelikten kurtulur. Yeni ebe seçilerek oyuna devam edilir.




KURT BABA :

Sayışma ile bir kurt seçilir. Diğerleri kuzu olur. Çocuklar ayakta elele tutuşarak halka olurlar. “Kurt baba” halkanın ortasına geçer. Şarkının sözlerine göre hareket edilir. Halkadaki çocuklar şöyle söyler.

Elimi yüzümü yıkıyorum (Uyanma ve el yüz yıkama hareketi yapar)
Nakarat
Dişlerimi fırçalıyorum (Diş fırçalama hareketi yapar)
Nakarat
Giysilerimi giyiyorum (Giyinme hareketi yapar)
Nakarat
Sizleri yakalamaya geliyorum (Halkadaki çocuklar kaçar, kurt baba yakalamaya çalışır)

Ormanda gezilirken,
Kurt babaya rastlamışken, NAKARAT
Kurt baba ne yapıyorsun?


ÖĞRENMEK Mİ İSTİYORSUN?

Çocuklar elele tutuşup, ayakta halka olurlar. Ellerini bırakırlar. Çocuklar şarkı sözlerine uygun taklidi hareketlerle oyunu oynarlar. Meslek isimleri çoğaltılabilir.

Öğrenmek mi istiyorsun,
Bir küçük kız ne yapar?
O sallar bebek, o sallar bebek,
Bebekler hep fır döner. (çocuklar halkada kendi etrafında bir kere döner.)

Öğrenmek mi istiyorsun,
Bir küçük bay ne yapar?
Kamçı şaklatır, kamçı şaklatır,
Kamçıları hep fır döner. (Çocuklar dönerler)

Öğrenmek mi istiyorsun,
Bir anne hep ne yapar?
O sökük diker, o sökük diker,
Çocuklar hep fır döner. (Çocuklar dönerler)

Öğrenmek mi istiyorsun,
Bir yorgun baba ne yapar?
O kahve içer, o kahve içer,
Dumanı hep fır döner. (Çocuklar dönerler)
Adapte ; Fuat KORAY





KEDİ :

Çocuklar ayakta halka olur. Bir ebe (kedi) sayışma ile yada gönüllü olanlardan seçilir. Ebe (kedi) halkanın içinde elleri ve dizleri üzerinde dolaşır ve kedi sesi çıkarır. Diğer çocuklar şarkı söyler;

Bakın bakın kedi geliyor, (işaret parmağı ile kedi işaret edilir.)
İçeri giriyor, dışarı çıkıyor, (kedi sürünerek halkanın içine girer, dışına çıkar.)

Şimdi dönüyor,
Selam veriyor. 2 (kedi olan çocuk, yerde sürünerek döner ve selamlar)

Sıra ile çocuklar kedi olana kadar oyun sürebilir.


YÜZÜK SAKLAMA OYUNU :

Çocuklar ayakta halka olurlar. Uzun bir ipe, yüzük geçirilir. İpin iki ucu bağlanarak halka şekline getirilir. İp avuç içinde tutularak halka olunur. Seçilen ebe, halkanın ortasında durur. Şarkı ile oyuna başlanır;

Yüzük yüzük nerdesin?
Acep hangi eldesin?
Eğer bulamaz isen,
Ebesin, ebesin.

Şarkı söylenirken ebeye hissettirmeden, yüzük bir diğer çocuktan diğerinin avucuna itilir. Şarkı bitince ebe; “Kollar yukarı !” der şüphelendiği bir arkadaşının avucunu açtırır. Yüzüğü bulamazsa, oyuna yeniden başlanır.


KAPALI GÖZLE NİŞAN ALMA :

Çocuklar tek sıra halinde ayakta sıra olurlar. Panoya veya duvara puan verilen bir hedef tahtası hazırlanır. Sıra ile çocukların gözleri eşarpla bağlanır. Çocuklar görmeden hedefe dokunur. Belirlenen puanları kazanır. En çok puan kazanan oyunun galibi sayılır.

Not: Aynı oyun görmeden sepete top atmak yoluyla da oynanır. Sepete en çok top atan oyunu kazanmış sayılır.


SANDALYE KAPMACA :

Sınıf sayısından bir eksik olarak sandalyeler yan yana dizilir. Çocuklar sandalyeler önünde sıra olurlar. Müzik açılınca tek yöne doğru dans ederek yürürler. Müziği öğretmen zaman zaman durdurur. Müzik durunca her çocuk bir sandalye kapıp, oturmaya çalışır (Sandalyelerin yeri değiştirilmez). Ayakta kalan çocuk baştaki sandalyenin birini alır ve oyundan çıkar. Müzik tekrar açılır. Oyun böylece tek çocuk oturana kadar sürer. En çok oturan çocuk oyunun galibi sayılır.

KÖPRÜDEN DENGELİ GEÇ :

Sınıf şartları dikkate alınarak yere veya halı üzerine temsili bir dere çizilir. Üzerine kutu veya tahta bloklarla köprü yapılır. Çocuklar sıra ile bu köprünün üzerinden düşmeden geçmeye çalışırlar dengesi bozulan, ayağını temsili dereye basan dereye düşmüş sayılır. Başarılı geçenler alkışlanır.
Ayrıca bu oyun yere uzun bir örtü serilip, üzerine sınıf içindeki oyuncaklarla temsili köprü oluşturularak oynanabilir.


ZİL ÇALIYOR :

Çocuklar yüzleri içe dönük olarak, halka olurlar. Şarkı sözleri eşliğinde, temsili hareketlerle oyun oynanır.

Zil çalınıyor din dan, din dan dan, (sağ el yumruk yapılarak sallanır)
Yeter çalıştık, duralım artık. (eller açık yere paralel itilir)
Başımız ağrıyor, of of of aman (2) (baş avuç arasına alınır, yanlara sallanır)
Oyun isteriz, şöyle de, böyle de idmanlar (2) (el çırpılır, kültür fizik vs.)
Biz çok koşmayız, hasta olmayız, (yerinde koşma ve avuç içleri birleştirilerek yanağa koyma hareketi yapılır.)
Susuz bir çiçek gibi solmayız.
Başımız ağrıyor, of of of aman (2)
Oyun isteriz, şöyle de böyle idmanlar (2)


KÖŞE KAPMACA :

Bir ebe seçildikten sonra halı üzerinde veya bahçede işaretlerle belirtilen yerlere diğer çocuklar yerleşir. Grup kalabalık olursa, ebe sayısı çoğaltılabilir. Çocuklar ebe görmeden yer değiştirmeye çalışırlar. Ebe görür ve yerini kaparsa, açıkta kalan ebe olur.

Örneğin;



ebe

çocuklar











MİNİK ÖRDEK :

Çocuklar geniş bir halka oluşturup, ayakta dururlar sayışma ile seçilen ördek halkanın içine geçip, çömelir ve elleriyle ayak bileklerini tutarak yürüyüşler yapar. Bu sırada halkadaki çocuklar;

Bak şu minik ördek ne hoş yüzüyor (2) (işaret parmağı ile gösterilir)
Yüzüp giderken dalıp çıkıyor (2) (iki el birbirine değdirilip yüzme hareketi yapılır. Daha sonra eller aşağı indirilip kaldırılır)
Beyaz tüylerinden inciler akıyor (2) (eller bedende hareket ettirilir.)
Vak vaka vak vak, vik viki vik vik (2) (halkadakiler elele tutuşup halkayı daraltıp genişletirler.)

Sayışma ile yeniden ördek seçilerek oyuna devam edilir.


EL SIK SELAM VER, KOŞ :

Çocuklar halıya yan yana oturup, ikili eş olurlar. Sıra ile eşler ayağa kalkıp sınıf masalarının etrafında ters yönde yürümeye başlarlar. Eşler karşılaştıkları yerde el sıkışıp birbirlerine selam verirler ve koşarak başlangıç noktasına ulaşmaya çalışırlar. İlk gelen oyunu kazanır. Oyuna diğer eşlerle devam edilir.


AMBARA VURDUM BİR TEKME :

Çocuklar geniş bir halka oluşturup, ayakta dururlar. Şarkı sözleri eşliğinde, temsili hareketlerle oyun oynanır. Oyunu lider başlatır.

Ambara vurdum bir tekme, bir tekme, (iki el bele konulup, bacağın biri yukarı doğru hareket ettirilir.)
Ambarın kapısı açıldı, açıldı, (iki el içten dışa doğru açılır.)
İnci de boncuk saçıldı, saçıldı, (eller önde ileri geri hareket ettirilir.)
Limonu da böyle keserler, keserler. (limon kesme hareketi yapılır.)
Suyunu da böyle sıkarlar, sıkarlar, (limon sıkma hareketi yapılır.)
Sonrada böyle içerler, içerler, (içme hareketi yapılır.)
Çamaşırı da şöyle yıkarlar, yıkarlar, (üstteki kıyafetinin kenarında yıkama hareketi yapılır)
Sonrada böyle asarlar, asarlar, (eller havaya kaldırılıp, asma hareketi yapılır)
Asarlar, keserler, en gü-ze-li-ni- se-çer-ler. (gözler kapatılır. Parmaklar sayışma için çocuklar üzerinde gezdirilir.)

Kelime kimde biterse oyunu tekrar o başlatır. Oyuna çocukların isteğine göre devam edilir.





MISIR PATLATMA :

Çocuklar halka olur ve yere çömelirler. Temsili hareketlerle oyun oynanır.

Tavamızı alalım (halka içine doğru tava tutma hareketi yapılır.)
İçine yağı koyalım, (yağ koyma hareketi yapılır.)
Birazda mısır ilave edelim (mısır dökme hareketi yapılır)
Tuzunu da ekelim (tuz dökme hareketi yapılır.)
Ocağı açalım (diğer elle ocak açma hareketi yapılır.)
Tavayı ateşe koyalım (sağ el yumruk yapılıp, kol öne uzatılır.)
Tavayı sallayalım, sallayalım (sağ kol ile küçük daire çizilir.)

Not: Öğretmen pat diye seslendiğinde çocuklar sıçrar ve tekrar çömelir.
Çocukları şaşırtmak için öğretmen arada bir sıçrayabilir. Şaşıranlar yere oturur.
Mısırlar oldu haydi yiyelim. (yeme hareketi yapılır.)


TİLKİ BABA SAAT KAÇ ? :

Sayışma ile bir ebe seçilir. Ebe bir duvara yüzünü döner ve elleri ile gözünü kapatır. Diğer çocuklar onun arkasında ve oldukça uzağında ayakta dururlar. Ebeye sorarlar. “Tilki baba saat kaç?” Tilki baba 1-5 arası bir sayı söyler. Yada saat durmuş der. Diğer çocuklar söylenen sayı kadar adım atar. Bir süre sonra ebe önüne dönüp çocuklara bakar. Kıpırdayanları görürse oyundan çıkarır. “Saat durmuş” denince hiç adım atılmadan, kıpırdamadan beklenir. Oyun böyle devam eder. Ebeye çok yaklaşılınca sırtına vurulur ve kaçılır. Sırtına vurulan ebe arkadaşlarından birini yakalamaya çalışır. Yakalanan ebe olur.


MEKTUP VAR :

Sayışma ile çocuklar arasından, bir ebe seçilir. Ebe ortada dururken, diğer çocuklar etrafında geniş bir halka oluştururlar. Çocukların durdukları yerin belli olması için ayaklarının çevresine birer daire çizilir. Ebe “Mektup var !” diye seslenir. Halkadaki çocuklar ebeye; “kimden?” sorusunu yöneltir. Ebe iki arkadaşının adını söyler. Adları söylenen çocuklar karşılıklı yer değişirken ebede onların yerini kapar. Kim açıkta kalırsa ebe o olur. Bazen ebede “kimden?” sorusuna “herkesten” cevabını verir. Bu durumda tüm çocuklar yerlerini değiştirirler. Ebede boş olan bir daireyi kapmaya çalışır. Yer kaparsa ebelikten kurtulur, kapamazsa ebeliği sürer. Oyuna bu şekilde devam edilir.


AÇ KAPIYI BEZİRGAN BAŞI :

Oyuna başlamadan önce sayışma ile iki çocuk seçilir. Bu iki çocuk sınıfın bir köşesine giderek sessizce kendilerine birer isim (elma, portakal vb.) bulurlar. Ellerini havaya kaldırıp, ellerini kenetleyerek “kapı” olurlar. Diğer çocuklar sıra halinde kapının önünde beklerler. Bu sırada “Aç kapıyı bezirgan başı” derler ve sıra ile kapının altından geçmeye başlarlar. Kapı olan çocuklar “Kapı hakkı ne verirsin?” diye geçen çocuklara seslenirler. Onlarda “Arkamdaki yadigar olsun, yadigar olsun” diye cevap verirler. Sözlerin bitiminde kapı olan çocuklar geçenleri “Bir sıçan, iki sıçan, üç sıçan” diye saymaya başlarlar. Üçüncü çocuğun geçmesine izin verilmez ve içeride (kollar arasında) kalır. Kapı olan çocukları eğilip içerdeki arkadaşlarının kulağına sessizce “Elma mı?, portakal mı?” diye sorarlar. Çocuk hangi meyveyi seçtiyse, söyler ve o ismi alanın arkasına geçer ve belinden tutar. Oyun bu şekilde tüm çocukların birer birer kapı içinde kalması ile sona erer. Yere düz bir çizgi çizilir. Meyve grupları karşılıklı çekişir. Çizgiyi geçen oyunu kaybeder, diğeri kazanır.


KABAK OYUNU :

Çocuklar halka olur ve halı üzerine otururlar. Her çocuk bir sayı alır. Öğretmen oyuna başlar. “Olsun, olsun üç kabak olsun.”

Üç sayısını alan çocuk “Üç kabak olmasın”
Öğretmen “Ya kaç kabak olsun?”
Üç sayısını alan çocuk “Beş kabak olsun” der.
Tüm çocukların aldığı sayı söylenen kadar oyun sürer.


TON TON KELEBEK :

Çocuklar yan yana ayakta dururlar. Oyuna başlamak için bir kelebek sayışma ile seçilir. Kelebek olan çocuk halkanın etrafında sekerek yürürken;

“Benim adım kelebektir,
işim gücüm eğlenmektir.
Dolaşırım çiçek çiçek,

Ton ton kelebek, ton ton kelebek,
Yıldızlı böcek 2

Şarkısını söyler. Kelebek şarkının “Tonton” ile başlayan bölümünü söylerken hangi arkadaşının yanında yanında ise durur. Kelebek, şarkı bitinceye kadar arkadaşının omuzlarına hafifçe vurur. Bu kez o arkadaşı kelebek olup, öne geçer. Şarkı sözleri tekrarlanarak oyuna devam edilir. Tüm çocuklar kelebek olunca oyun sona erer.


FIŞ FIŞ KAYIKÇI :

Çocuklar ikili eş yapılır ve eşler oyun için karşılıklı yere otururlar, ayaklarının yerde uzatıp, tabanlarını birbirine dayar ve elele tutuşurlar. İtme çekme hareketleri ile oyun tekerlemesi eşliğinde oyun oynanır.

Fış fış kayıkçı, Evde benim etim var,
Kayıkçının küreği. Bir yaramaz kedim var.
Hop hop eder yüreği, Kedim eti yerse,
Akşama fincan böreği. Annem beni döverse!
Vay başıma gelenlere…




TAVŞAN KAÇ :

Oyun için geniş bir halka oluşturulur. Çocuklar arasından sayışma ile bir tavşan bir tazı seçilir. Tavşan halkanın ortasına geçerek uyuma hareketi yapar. Tazı ise halkanın dışında olur ve yavaş yavaş halkanın etrafında yürümeye başlar. Bu sırada halkadaki çocuklar;
Şu hendekte bir tavşan,
Uyuyordu, uyuyordu.
Var mı sana sataşan,
Senin ile uğraşan,
Tavşan kaç, tazı tut,
Tavşan kaç, tazı tut (bu sırada tavşan halkanın dışına çıkar ve halka etrafında koşmaya başlar.)

Tazı koşan tavşanı yakalamaya çalışır. Tavşan yakalanmadan tekrar halkanın içine girerse ebelikten kurtulur. Tazı onu yakalarsa ebeliği devam eder. Oyuna, çocukların ilgisine göre tekrar tavşan ve tazı seçilerek devam edilir.


KIRMIZI BALIK :

Oyun için geniş bir halka oluşturulur. Çocuklar arasından sayışma ile bir balık birde balıkçı seçilir. Balık olan çocuk halkanın ortasına geçer elle taklidi yüzme hareketleri yapar. Balıkçı ise halkanın dışında olur ve yavaş yavaş halkanın etrafında yürümeye başlar. Bu sırada halkadaki çocuklar;

Kırmızı balık gölde kıvrıla kıvrıla yüzüyor, (halkadakiler avuç içlerini birleştirip, ellerini bileklerinden hareket ettirirler.)
Balıkçı ……… geliyor, oltasını atıyor. (balıkçı olta atma hareketi yapar.)
Kırmızı balık dinle, sakın yemi yeme, (halkadakiler öne doğru eğilip işaret parmağını sağa sola sallar.)
Balıkçı seni tutacak, sepetine atacak (halkadakiler balığı tutma, sepete atma hareketi yaparlar.)
Kırmızı balık kaç kaç, kırmızı balık kaç kaç (halkadakiler el çırpar.)

Şarkının son mısrası söylenirken balık halkanın dışına çıkarve halka etrafında koşmaya başlar. Balıkçı da koşan balığı yakalamaya çalışır. Balık yakalanmadan tekrar halkanın içine girerse ebelikten kurtulur. Balıkçı onu yakalarsa ebeliği sürer. Çocuklar arasından tekrar balık be balıkçı seçilerek oyuna devam edilir.


SAĞ EL – SOL EL :

Çocuklar, ayakta durarak geniş bir halka oluştururlar. Şarkılı sözleri eşliğinde taklidi hareketleri yapılarak oyun oynanır.

Ben sağ elimi ileri veririm, (sağ el öne uzatılır.)
Sağa sola sallayıp, yerimde dönerim. (sağ el sağa – sola sallanır. Sonra eller bele konularak her çocuk kendi etrafında bir kez döner.

Ben sol elimi ileri veririm, (sol el ileri uzatılır.)
Sağa sola sallayıp, yerimde dönerim. (sol el sağa – sola sallanır sonra dönülür.)
Ben sağ ayağımı ileri veririm, (eller belde, sağ ayak bir adım öne çıkarılır.)
Sağa sola sallayıp, yerimde dönerim. (sağ ayak sağa – sola sallanır sonra dönülür.)
Ben sol ayağımı ileri veririm, (eller belde sol ayak bir adım öne çıkarılır.)
Sağa sola sallayıp, yerimde dönerim. (sol ayak sağa sola sallanır, sonra dönülür.)


İZCİ ŞENDİR :

Çocuklar ayakta büyük bir halka olurlar. Önce halkanın içine dönerler. Birlikte şarkılı sözler eşliğinde, taklidi hareketlerle oyun oynarlar.

İzci şendir, izci şendir,
2 (halkada el çırparak yürünür.)
İzci şendir arkadaş.

Şapkası fuları, çantasıyla, (yüz halka içine dönük durularak, belirtilen
Bıçağı, kemeri, tozluğuyla. eşyalar taklit edilir.)
İzci şendir, izci şendir.


SEVGİ ÇİÇEKLERİ :

Çocuklar bir kız, bir erkek şeklinde geniş bir halka oluştururlar. Kasetten dinlenen şarkı eşliğinde, taklidi hareketlerle oyun oynanır. Şarkının baştaki enstrümantal müziği çalarken kızlar ellerini beline koyup, sekerek içeri doğru yürürler ve halkanın içinde küçük yeni bir halka oluştururlar. Bu sırada erkekler elleri belinde dıştaki halkada müziğin ritmine göre ayaklarını tek tek basıp kaldırırlar.

Dallarda çiçek çiçek, (kızlar parmaklarını hareket ettirerek halkanın içine doğru eğilirler.)
Tarlada başak başak. (kızlar parmaklarını hareket ettirerek kollarını yukarı kaldırırlar.)
Ocakta alev alev, (kızlar tekrar halkanın içine eğilir.)
Biz sevgi çiçekleri. (kızlar ellerini beline koyar.)
Halay başı çek çek, bizim halayı. (kızlar elleri bellerde, sekerek geri geri giderler ve dış halkadaki yerlerini alırlar.)
Tutuşan bu eller, (kız ve erkekler elele tutuşur.)
Sarsın dünyayı. (tüm eller kenetli olarak havaya kaldırılır.)

Şarkının ara enstrümantal müziği çalarken, bu kez erkekler ellerini beline koyup, sekerek içeri doğru yürür ve yeni bir halka oluştururlar. Kızlarda elleri bellerinde, dıştaki halkada müziğin ritmine göre ayaklarını tek tek basıp kaldırırlar.

Suların mavisinde, (kızların yaptığı tüm hareketleri bu kez erkekler sırasıyla yapar)
Yaprağın yeşilinde.
Barışın güneşinde,
Biz sevgi çiçekleri.
Halay başı çek çek,
Bizim halayı.
Tutuşan bu eller,
Sarsın dünyayı.


ÇEKİRGE :

Oyun için sınıf iki gruba ayrılır. Gruplar 2 m. mesafe ile karşılıklı dururlar. Şarkılı sözleri eşliğinde taklidi hareketleri yapılarak oyun oynanır.
Çekirgenin kanadı, çekirgenin kanadı, (kollar iki yanda kanat gibi sallanır.)
Pek yamandır inadı, pek yamandır inadı. (eller sözlerin bitimine kadar çırpılır.)

Seni gidi çekirge, Seni gidi çekirge, (sağ elin işaret parmağı öne uzatılıp sallanır.
Sol el arkaya konur, vücut biraz öne doğru eğilir.)
Tarlada buğday kalmadı, Tarlada buğday kalmadı ( gruptakiler güreşçiler gibi el
çırpıp karşılıklı yerlerini değiştirirler.)
Çekirgemin dişleri, çekirgemin dişleri, (dişler gösterilir.)
Pek yamandır işleri, pek yamandır işleri. (eller sözlerin bitimine kadar çırpılır.

Seni gidi çekirge, Seni gidi çekirge, (sağ elin işaret parmağı öne uzatılıp sallanır.
Sol el arkaya konur, vücut biraz öne doğru eğilir.)
Tarlada buğday kalmadı, Tarlada buğday kalmadı ( gruptakiler güreşçiler gibi el
çırpıp karşılıklı yerlerini değiştirirler.)
Çekirgenin ayağı, çekirgenin ayağı. (eller bellerde, sağ ayak bir adım öne uzatılıp hafifçe aşağı yukarı sallanır.)
Pek yamandır dayağı, pek yamandır dayağı. (eller yanağa hafifçe vurulur.)

Seni gidi çekirge, Seni gidi çekirge, (sağ elin işaret parmağı öne uzatılıp sallanır.
Sol el arkaya konur, vücut biraz öne doğru eğilir.)
Tarlada buğday kalmadı, Tarlada buğday kalmadı ( gruptakiler güreşçiler gibi el
çırpıp karşılıklı yerlerini değiştirirler.)


ARI RONDU :

Çocuklar çiçek ve arı rollerini alırlar. Temsili hareketlerle, şarkı sözlerine uygun hareketler yapılır.

Yaz geldi çiçekler açtı Fırtınalı havalarda
Arılar hep çalıştı Karlı buzlu günlerde
Arı vız vız vız Arı uyuklar
Arı vız vız vız… Arı uyuklar
Diye çalışır. Sıcak yuvada

Önce menekşeyi koklar Yaz geldi nazlı çiçekler
Sonra gülü severiz. Güzel güzel açalım
Arı balını Haydi arılar
Arı balını Haydi arılar
Biz çok severiz. Biz çalışalım.

Hiç yorum yok: