15 Mart 2008 Cumartesi

bilmeceler2

BİLMECELER
Açtım okudum dalından, yedim doydum balından.
KİTAP
Ağzı var dili yok, yemek yer, su içmez, kuyruğu var at değil, kanadı var kuş değil.
BALIK
Allah yapar yapısını, bıçak açar kapısını.
KARPUZ
Arşın ayaklı, Burma bıyıklı.
TAVŞAN
Attım atmaz, yere batmaz, yeminlidir, yaya gitmez.
GÜNEŞ
Attım beyaz yumağı, tuttum siyah yumağı.
GÜNDÜZ-GECE
Ayağım var yürüyemem, eşyam çoktur sürüyemem, her odada ayaktayım, bilsenize ben neyim?
MASA
Ayvalar sarardımı, gökyüzü karardımı, okullar açılırken, leylek Nil'e vardımı?
SONBAHAR-GÜZ
Az gitti, uz gitti, dere tepe düz gitti, altı ay bir güz gitti uyanınca hep bitti.
RÜYA
Bahçede kırda dolaşır, evini sırtında taşır.
KAPLUMBAĞA
Başlatır o heceden, çıkarır hep yüceden, çok oğlu kızı vardır, ne de tatlı sözü vardır.
ÖĞRETMEN
Ben beslerim, o süsler.
ÇİÇEK
Ben iki hasretlinin arasında dururum, yüzlerini görmeden onlarla konuşurum.
TELEFON
Bilmece bildirmece, el üstünde kaydırmaca.
SABUN
Bir çuval cevizim var, sayarım tükenmez.
YILDIZ
Bir kovanda bin arı, bini çalışkan arı, balları baldan tatlı, canları candan tatlı.
OKUL VE ÖĞRENCİLER
Bir küçücük kumbara, ekin taşır ambara.
KAŞIK
Bir küçücük kutudur, Bütün dünya yurdudur.
RADYO
Biz biz idik biz idik, yüzbinlerce kız idik, gece oldu dizildik, gün olunca silindik.
YILDIZLAR
Biz onu görürüz, o bizi görmez, o konuşur dinleriz, biz konuşuruz, dinlemez.
TELEVİZYON
Çarşıdan aldım kapkara, evde kızıllaştı maskara.
KÖMÜR
Çarşıdan alınmaz, mendile konulmaz, ondan tatlı şey olmaz.
UYKU
Çın-çınlı hamam, kubbesi tamam, bir gelin aldım, babası imam.
SAAT
Dağdan gelir, taştan gelir, bir kükremiş arslan gelir.
SEL
Daldan dala, kırmızı pala.
SİNCAP
Dışı var içi yok, tekme yer suçu yok.
TOP
El eker dil biçer.



BİLMECE ÖRNEKLERİ

Sıcak evin direği
Tıp tıp eder yüreği
(BABA)

&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&

Dokuz ay zindanda yatar
Altı ayda zil çalar oynar
(BEBEK)

&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&

Özü tatlı,
Sözü tatlı,
Candan daha değerli
(ANNE)

&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&

Yattım yumuşak
Uyudum sıcak sıcak
(YATAK)

&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&

Ham iken tatlı
Olmuşu acı
(BEBEK)

&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&

Askerden küçük
Paşadan büyük
(ÇOCUK)

&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&

Ben giderim,
O gider
Güneşte beni izler
(GÖLGE)

&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&

Gece içindeyiz
Gündüz dışında
Pencereli, kapılı
Şirin bir yuva
(EV)

&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&

Pazardan aldım
Bir tane
Eve geldim
Bin tane
(NAR)

&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&

Eve bitişik odada
Yemek pişer orada
(MUTFAK)

&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&

Uzun yoldan kuş gelir
Ne söylese hoş gelir
(MEKTUP)

&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&

Bir ağacı oymuşlar
İçine dünyayı koymuşlar
(TELEVİZYON)

&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&

Buradan attım kılıcı
Halep’te oynar ucu
(TELEFON)

&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&

Çın çın eder
Haber sorar
(TELEFON)

&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&

Sesi var canı yok,
Konuşur ağzı yok
(RADYO)

&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&

İstanbul da pişer
Kokusu buraya düşer
(MEKTUP)

&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&

O her gün yeniden doğar
Dünyaya haber yayar
(GAZETE)

&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&

Kuyruğu var
Canlı değil
Konuşur
Ama insan değil
Camı var
Ama pencere değil

Hiç yorum yok: